9 Eylül 2013 Pazartesi

Bağlılık / spontane yazı 1



Ben cuma günü buraya geldiğimde sen daha ana rahminde bir tohum iken kucağıma düşüverdin ve bana sıkıca sarılarak benden yardım istedin. Bağırarak yanıma her koştuğunda sana sarılarak seni teselli edeceğime o gün söz vermiştim çünkü ve bu yüzden sana karşı hep bir sorumluluk hissettim, sen de bana karşı bu sebebin yarattığı bir sinerji ile hep daha fazla bir bağlılık, daha fazla bir minnet duygusu geliştirdin, biliyorum\ düşüneceksin... peki bu kötü bir şey mi dersen? tabi, hayır diyeceğim. Bu, iki insanin daha doğrusu düşünen\ duyguları olan iki insanin birbirine bağlılık duygusu geliştirmesi gibi dünyadaki en doğal olan olaylardan biri olan bağlılık duygusunun iki kişi arasında gelişmesinden başka bir şey değildir ki bu da ender rastlanabilecek bi samimiyet barındıran, çok naif bir insani duygudur kanımca ve bunu geliştirmek ayrıca da korumak tamamen bizim o duygunun samimiyetini ne kadar sürdürebileceğimize bağlı olarak değişecek bir durumdur. Sana söylemek isterim ki, bu tür bir durumun içinde olmamız ise, "ne tarz bir muammanın içine düşeceğim?" diye yakınmama sebep olmak yerine bundan aldığım büyük hazzın tadını çıkarmamı sağlayacaktır. Yaşadığımız bu durumu daha sonra senin de tanıştığın kişilere uygulayacağın bir reçete olarak devam ettirmeni hem tavsiye hem de rica ederim.*





*Yazdıklarımı bilinçli olarak birine ithaf etmedim. Bilinçaltında kimi düşündüğüm bilinmez. Yazdığım her kelimeyi eş anlamlısı ile değiştirmeden, sadece cümleleri anlamlı hala getirmek için konumlarını düzenleyip bir kaç kişiliksiz kelime ekleyerek son halini oluşturdum. Uzun ve manasız konuşmalar yapan içimdeki dedenin ellerinden öperim, alnıma koymam. Çünkü saygı, hiçbir zaman başını öne eğmek ile alakalı olmadı. Şu anda dede elimi öpmek istiyor, vermiyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder