4 Ekim 2012 Perşembe

Parlayan deniz

Eğer uzun sayılacak bi otobüs yolculuğuna çıkarsan, tek başına. Işık yakıyorsa hala gözlerini akşam üzeri.  Dışarıdan gelen rüzgâr serinletmiyorsa. Otobüs sabit hızla giderken, kulağına rüzgârla birleşen donuk bir ses yapışıyorsa. Pencereden izlerken güzel denizi, üzerine güneş ışığı vururken, parlayan bir sürü çift göz görmüş gibi huzurlu oluyorsan.

Öylece sonsuza kadar gitmek isteyeceksin..

Heveslenme, sürmeyecek. Bitecek..

Yan koltuktaki kadın çocuğunu kucağına alacak otobüsten inecek, yanına kapkara olmuş işçi bi amca oturacak, şapkasıyla oynayacak, Darıca 1 diyecek, ineceksin. Amcanın yüzüne, gözlerine bakmayacaksın. Belki parıldayan bir çift gözü vardı. Göremeyeceksin. Hiç.