Başıma kötü bir şeyler gelse de, kendimi daha da sıradan hissetsem diye bekliyorum.. Uzun zamandır..
29 Eylül 2012 Cumartesi
Tek bir olay
Bir şey her şeyi yıkmış değil. O bir şey her şeyin özeti sadece. Özetin özü kısalık değil midir? Karar vermek için birden fazla özete gerek niye? Her özet aynı bütünü anlatmıyor mu nasılsa? Her özet ayrı bir heyecan, belki bu kez başka bir bütüne götürür umudu ile...
11 Eylül 2012 Salı
Buzlu laflarım var
Söyleyeceklerimi biraz bekletmem gerekiyor.
Bir gün önceden suda ıslattığım laflarımı,
ateşte haşladım bir süreliğine.
O da yetmedi,
azar azar kullamak için derin dondurucuya koydum, her birini.
Zamanı gelince tüm büzüşmüş laflarımı kısık ateşte ısıttım,
buzlarından arındırdım.
Tamamen çözülürlerse ne alâ,
inat ederlerse kimsenin ağzına laf vermiyorum.
Bir gün önceden suda ıslattığım laflarımı,
ateşte haşladım bir süreliğine.
O da yetmedi,
azar azar kullamak için derin dondurucuya koydum, her birini.
Zamanı gelince tüm büzüşmüş laflarımı kısık ateşte ısıttım,
buzlarından arındırdım.
Tamamen çözülürlerse ne alâ,
inat ederlerse kimsenin ağzına laf vermiyorum.
10 Eylül 2012 Pazartesi
Hayatın sesi
Hayat dediğimiz bundan ibaret:
manasızlığımızın sessizliğini susturmak için,
televizyonun sesini sonuna kadar açmak.
Televizyonun içine de girememek, onla gerçekten ilgilenmemek,ama
en azından iki manasızlığın arasını doldurmak,
manasızlığın sesini bastırmaktır.
çoğunluk"
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)