2 Şubat 2013 Cumartesi

Falımdaki adamlar

Geçenlerde hiç yapmadığım daha doğrusu yaptırmadığım bir şey yaptırdım. Tanımadığım birine kahve falımı baktırdım.
Fal bakmak baktırmak, tabi burada kastettiğim daha çok kahve falı oluyor benim için gerçekten çok hoş bir tören. Ben birine bakarken de biri benim falıma bakarken de aynı hissiyata kapılabiliyorum. Tek taraflı bencilce bir duygu değil yani. O bir şeyler söyler karşımda, çoğu kez bilir bir çoğunu, uydurmasına bile gerek kalmaz böylelikle. Söylemek istediklerini söyler böylece, bir bir itiraf eder tahminlerini, öngörülerini, nefretini. Yine de her seferinde heyacanlanırım, aşık olmak gibi bir duygu barındırmadığım birinin bana "aşkını ilan" ettiğinde olduğu gibi heyecanlanırım. Sonucunu görmek değil, o anda söylediklerini duymak heyecanlandırır beni. Zaten biliyorumdur söylediklerini. Ama bildiğim gerçeklerden çok, söyledikleri, ağzından çıkan her kelime heyecanlandırır beni.. Sesler heyecanlandırır beni, onun o lafları söylerken beni inandırabilme ihtimali olduğuna inanmasının hevesi heyecanladırır beni.
İlk kez gördüğüm birine, yaşlı bir kadına. Şefkatle çağırdı beni yanına. Gözleri anneminki gibi bir çift mavi boncuk. Biri var dedi, orta boylu bi adam. Yanında biri var şu an ama seni hala unutmamış ve hala içten içe bekliyor. İyi biri. İçten içe hep bekleyecek. Devam ediyor, sıkıntılarından kurtulup büyük bir topluluğun içine giriyorsun, çok da mutlu oluyorsun. Orada uzun boylu bir adam var, sana iyi davranacak, sevindirecek. Gülümsemiyorum. Reddettiğim adamları düşünüyorum. Reddetmek? Neye göre? Kaçı gözüme bakarak bir şey istedi de ben reddettim. Gerçekten sadece bir kez. Eğer vazgeçersen kararından bir gün, söyle lütfen dedi, vazgeçmem dedim. Çok sertti, sonradan fark ettim. Yumuşatmak istedim, uygun bir anda gördüğümde.  Her gördüğünde kaçtı. Olmadı yumuşatamadım şimdiye kadar. Kaldı olduğu gibi, çok katı.
Orta boylu iyi adamla, uzun boylu adam arasında bir yerlerdeyim şimdi. Hiç bir zaman bilemeyeceğim orta boylu iyi adam doğru bir nokta mıydı? İçten içe bekliyor mudur beni? Bunun şu an olmasını isteyip de, o zaman yapmadığım bencilliği şimdi yapamam. Ama uzun boylu adam senden daha mı iyi, bunu da hiç bilemeyeceğim. Belki de en güzel yanı budur:)

Nedendir bilinmez bu şarkı eşliğinde yazıyorum bunları:   Nobody suffers like i do, nobody but you ... http://fizy.com/#s/1akdbf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder