İnanırım, her insanın ortak olarak cesaret örneği gösterebildiği bi an vardır: Takıntı anı
Cesur insanları hep kıskanmışımdır. her adımlarında başkasına ihtiyaç duymadan, hatta kimi zaman çok yakın buldukları insanların görüşlerini bile zerre umursamadan hareket eder onlar. sonuçlarının büyük felaketler yaratacağının bile bile korkmadan atılırlar çoğu işe.. bazıları da vardır ki kılı 40 milyon yararlardan yine de bi karara varamamayıp oldukları yerde sayarlar. arası tabi bunları.. zaman zaman cesurca, zaman zaman ödlek..
Hepsini bir kenara bıraktığımda herkesin ortak olarak, kendini çok güçlü hissettiği, özerk bir cesaret alanı var mıdır acaba? kimselerin nasihatlerini dinlemediği, tüm kötü sonuçlarını bildiği halde çivileme atladığı cesurlukları var mıdır her insanın? diye düşünürdüm..
Bugün keşfetmiş bulunuyorum ki, evet her insanın ortak olarak cesur davrandığı bi durumlar var.. takıntılar. ömrüm boyuncu ,salondaki bibloyu kırdığımı itiraf etmek, hoşlandığım çoçukla bir itiraf konuşması yapmak, okulu bıraktığımı anneme babama söylemek, hocamdan girmediğim sınavın telafisini istemek için o kadar çok seçenek düşünmüş, muhtemel sonuçları sıralamış, karar verip verip tekrar vazgeçmişimdir ki.. saymam, sayamam! yine de saçımı ertesi gün düz kullanmaya karar verdiysem, saçlarımın çok dökülmesine sinir olsam da, bu saç şeklinin bana hiç yakışmadığını söyleyen zevkine güvendiğim insanlar olsa da, saçlarımı her düz yaptığımda daha çok döküleceklerini bilsem de, hatta ve hatta yavaştan kelleşmeye bile başlasam da, o saçları düz görüyorsam her sabah..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder