Güneş vuruyor gözüme, kısıyorum gözlerimi. yine bir şey bekliyorum tek başıma. Kimse benim kadar beklemez çünkü biliyorum. Başkası olsa çoktan vazgeçmişti. Ama düşünüyorum da... başkası değilim. İyi ki olmamışım.
Dışarıda her yalnız oturduğumda, biri yanıma gelse, merhaba dese, konuşsak biraz, belki tanıdık bir yüz belki aşinayım ya da ilk kez görüyorum, fark etmez... diyorum içimden. Aslında şu an yabancı biri yaklaşsa masama, her zamanki ödev ahlakıyla; surat asıp masamdan kalkmasını isterdim. Bilemezdi ki içimden geçen öyle değil... Sanki bir masada, bir köşede yalnız oturduğum her an birini bekliyorum. O an gelmesini beklemediğim birini. Neden bekliyorum onu bile bilmiyorum tam olarak. Ama yine de bekliyorum. öyle kalabalıkların aynı amaç için toplandığı yerlerde yapılan mecburi konuşmalar gibi değil. Seçilmiş olma duygusunu yaşamak istiyorum. Tesadüflere inanmıyorum diyorum ama yine de bir tesadüf yaşamak istiyorum. İnançsızlığım daha önce yaşamamış olmamdan kaynaklanıyor sadece. Aklımla savaş halindeyim. İnanmıyorum diyorum, inandığımı her an bilerek.. anlamıyorum .. kendime bile neden itiraf edemiyorum. Sürekli inkâr ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder